Evet öyle bir şehir düşünün ki Wİ-fi
her yerde ücretsiz, yiyorsun yiyorsun ödediğin Türkiye’ de ödediğinin 1/10 u, kızları hiç üşümüyorJ erkekleri ise bi o kadar romantik, halkı rahat, cool ve sizin dilinizi
bilmeyi geçin İngilizceyi bilmiyorlar ama yinede anlaşıyorsunuz… Güya geri
kalmış ülke dersiniz ama yapıtları şahane her yerde cafe- restaurant yemekleri
daha doğrusu damak tatları leziz ve birbirlerine saygıları paha biçilemez,
sakin ve güler yüzün eksik olmadığı yer… Gelelim bizim rotamızaJ
1. Gün
Bursa-İstanbul İdo seferi iptal
olunca Bursa Terminal’den Sabiha Gökçen’e giden otobüslere bindik. Pegasus ta
yer olmadığından Tanrıverdi (THY) ile 2:30 saat sonra indik. Artık uçuştayız .2 saat süren yolculuğun ardından Danylo Halytskyi International Airport tayız.
Pasaport kontrolünde ilk kez Ukrayna ya giriş yapanları sorguya çekiyorlar tam beni sorguya çekeceklerdi ki bir gülüşümle karşımdaki görevli TeyzeJ tav oldu ve geçtik. Havalanının önünde çok fazla taksi var kapıda 150 grivna ile başlayan pazarlık kapıdan uzaklaştıkca 120 grivna ile kapatıldı. Taksiyle gitmek istemeyenler için havaalanının hemen çıkışında otobüsler var. Bindik taksiye taksiciler İngilizce pek anlamıyor onun için otelin kordinatlarını göstermek daha çok işimize yaradı. Booking.com dan önceden ayırdığımız otelimize girdik 5dk mola verdikten sonra Lviv heyecanımıza başladık.
Öncelikle aç olan karnımızı doyurmak
için önceden incelediğimiz Mons Pius Restaurant’a (http://monspius.lviv.ua/) gittik çok şık bir ortamı ve mükemmel et
yemekleri olan yer muhakkak gitmelisiniz. Biz Antrikot+cheburechky(çiğ börekJ)+salata ve siyah bira aldık. (272 grivna)
Karnımız doyduktan sonra Lviv
akşamında hava biraz soğuktu ve sokakta gezmek bizi biraz zorladığından kapalı
mekanlar gerekliydi ve Forum LVİV e gittik. Büyük ve tüm markaların olduğu AVM
fakat hiç ucuz diye beklemeyin Türkiye ile fiyatlar aynı. Burayı gezdikten
sonra üst yemek katında CONFİSERİA JUST cafeye oturduk mükemmel tatlılarından
yedik ve çay diyebileceğin çayıyla birlikte. Tavsiye ederim herşeyi çok leziz ve çalışanları çok kibar sevgililer günü olduğundan çıkışta çiçeğinizde hazır:) 2 çeşit tatlı+çay+su =130 grivna
Ve çoğu yer saat 22:00-23:00 arasında
kapandığından yavaş yavaş otelimize gidiş yoluna girdik. Yolumuzun üstünde
bulunan OPERA HOUSE un ışıklarını gördüğümüz anda uğramadan edemedik. Opera House un önünde bol bol resim çekilip T. Shevchenko Anıtının önüne doğru yürüdük. Buraya gündüzde geliyoruz daha doğrusu nereye gidersek gidelim illa buradan bir şekilde geçiyoruz, Gece Opera House un muhteşem ışığıyla aydınlanan ortamda dolaşan insanların rahatlığı gündüzde devam ederken her bankta satranç-dama oynayanları görmezden gelemezdik. Artık
dinlenip yarına enerjik olma vakti. http://opera.lviv.ua/en/
2.Gün
Sabah 9 da kalkıp otelin continental
kahvaltısı (Vareniki) mantı patatesli
yedikten sonra otelden aldığımızı haritadan güzergahlarımızı çizip
başladık görmemiz gereken yerlere…
1- Rynok Meydanı : Tüm
cafelerin ve restaurantların , tüm dükkanların süslü püslü olduğu, ışıl ışıl
trenlerin geçtiği, sanki tüm Lviv halkı buradaymış gibi tıklım tıklım olduğu,
buz pateninin yapıldığı, I*LVİV yazısının olduğu, her bankta insanların oturduğu, her köşede şarkıların söylendiği, tam ortasında Belediye Binasının bulunduğu
aslında soğuk şehrin sıcak meydanı.
2-Belediye Binası : Rynok Meydanın tam ortasındaki bulunan Belediye Binası her köşesinde 4 heykel
(Diana, Neptune, Adonise, Amphitrite) ile çevrili olup saat 12:00 da Belediye
başkanının haklı selamladığı yüksek saat kulesine sahip binadır. Belediye
binasına girip 4. kata kadar asansör ile çıkıp buradan sonra yüzlerce basamağa
ayak basarak Lviv’ i tepeden izleme şansına sahip olabilirsiniz. (Giriş: 20 grivna)
3-Latin Katedral : Kapalı olduğundan giremedik. Katedral'na Meydanı nda tertemiz
dışıyla dikkatinizi muhakkak çekecektir.
4-Transfiguration Church : Rynok
Meydanından Krakivska Cd. İlerliyoruz ve solumuzda kalıyor. Bu kilise günün her
saatinde neredeyse çok kalabalık oluyor biz ilk gittiğimizde kapıdan içeri bile
giremedik fakat sonradan gittik ve görülmesi gereken yerlerden biri.
5-Armenian Cathedral - Ermeni Katedrali : Ermeni
katedrali Transfiguration Kilisesinin çaprazında kalmaktadır. Adres: Virmenska St
6-Boim Chapel : Latin Katedralinin arka
tarafında kalmaktadır. Dış mimarisinden dolayı önünde saatlerce oturup
izleyebilirsiniz. Unesco
miras listesindedir. 2 gün uğramamıza rağmen kapalı olduğundan içeri giremedik.
7-St.Peter and Paul Church of the Jesuit Order : Lviv şehrinin en büyük
kiliselerinden biri olup ilk barok mimariyi getiren kişi İtalyan Jacomo
Briano'dur. Adres : Teatral'na St, giriş ücretsiz.
8-St. Maria the Snow Church : High Castle giden yolun başı
aslında bu kilise ile başlamaktadır. Katolik kilisesidir.
9-St. Michael Church
10-High Castle / Vyosoky Zamok : Şehrin
en tepe noktası Rynok tan yürüyerek yarım saat sürmektedir. Özellikle en
zirveye tırmanırken kestirmeleri tercih etmelisiniz yoksa yol pek bitmiyorJ
Ve ayrıca zirveye çıkarken ki ormanlık alanda ki sincapları görmeden geçmeyin…
Ayrıca tepede uzun soluklu oturmak isterseniz yanınızda içeceğinizinde olması
Lviv manzarası ile paha biçilemez.
11-Royal Arsenal : Biz bu müzeye giremedik fakay
girilmesi muhakkak gerekmektedir. 40 ülkenin sahibi olduğu silahların ve savaş
kıyafetlerinin sergilenmekte olduğu bir müzedir.
12-Dominican Katedrali ve Manastırı : Lviv'in en eski yapılarından olup
aynı zamanda en dikkat çekici yapısıdır. High Castle dan indiğimizde ilk oraya
gittik önündeki banklarda oturabilirsiniz. Dış mimarisi çok gösterişlidir.
Muhakkak uğrayıp önünde resim çekilmeniz gerekmektedir. Adres: Museina Meydanı,
giriş ücretsiz.
13-The Assumption Church : Kilise rönesans mimarisinin en
canlı örneğidir. Ruska sokağının girişindedir. Ukrayna mimarisinn en güzel
örneğine sahip bir ortodoks kilisesidir.
14-Gunpowder Tower
15-Church of the Intercession Holly Virgin
16-Apteka Museum - Ecza Müzesi : Rynok Meydanında köşede küçük bir
eczane olarak hala devam etmekteolup aynı zamanda müzedir. Adres: Drukarska St.
17-Lviv Tarih Müzesi :Bu alımlı yapı Rynok meydanında bulunuyor. Dış görünüşü ile şehrin
en etkileyici müzelerinden bir tanesidir. The Royal Halls ve Italian Court-yard
diye iki ayrı yerleri var. Italian court-yardı n avlusu ayrı bir güzel. Giriş: 12 rpH.
18-Striski Pazarı : İçerisinde küçük küçük el yapımı hediyelik
eşyaların satıldığı oldukça ucuz olan küçücük bir hal pazarı uğrayıp küçük
hediyelik eşyalardan yöresel kıyafetlerden alabilirsiniz.
19-St Andrew Church
Ve bugün bu kadar yeri gördükten sonra güzel bir yemeği hak etmiştik. Bruderschaft Restaurant a girerek meşhur olan ördek ve geyik etimizi yanında da Lviv içeceği olan Uzvarı sipariş ettik ve mükemmel hizmetiyle gelen yiyeceklerimizi keyifli birşekilde yedik içtik. (480 grivna)
Ve bugün bu kadar yeri gördükten sonra güzel bir yemeği hak etmiştik. Bruderschaft Restaurant a girerek meşhur olan ördek ve geyik etimizi yanında da Lviv içeceği olan Uzvarı sipariş ettik ve mükemmel hizmetiyle gelen yiyeceklerimizi keyifli birşekilde yedik içtik. (480 grivna)
Buradan çıkıp yemeğimizin üstüne
böyle kahve diyarı olan bir şehirde kahvemizi içmek için Coffee Mining Manufacture
gittik. Tabi her zaman yemekten sonraki tatlılarımızı es geçmek olmazdı tüm
tatlılar mı bu kadar leziz olur…Çeşit çeşit kahvelerin olduğu mis gibi kahve
çekirdeği kokan ortamda saatlerce oturmanın tadına varmak paha biçilemez.
İsterseniz buradan hediye olarak kahve alabilirsiniz. (16 grivna)
3.Gün
Yine
sabah 8-9 sularında uyanıyoruz ve saat 10 da kahvaltımız geliyor bugün ki
kahvaltımız patates mücveri demek daha doğru olur yanında mis kokulu kahvesiJ Ama bizim amacımız burada kahvaltı
yapmak değil meşhur Gulaş çorbası ve Borş çorbasının tadına bakmak ve bunun
için en ünlü mekan olan Крива Липа / Kryva Lypa. Mekan çok değişik ve
güzel ama yer olarak biraz belirginlik göstermesede muhakkak gidilmesi gereken
bir yer Hizmet ve kalite çok güzel. Her yemekten sonra muhakkak yediğimiz
strudel burada da sunumuyla beraber mükemmeldi elmalısını denemelisinizJ
Karnımızı doyurduktan sonra başladık Arnavut kaldırımlı taş sokaklarda yürüyerek yeni yerler keşfetmeye Öncelikle;
1-Lychakiv Mezarlığı : Mezarlığa giderken Danylo Halytsky Lviv National Medical University nin arasından geçiyorsunuz ve yolun sonunda mezarlık. Bu mezarlık Ünlülerin bulunduğu ve gözleri dolduran ihtişamıyla görülmesi gereken bir mezarlık. Zaten burası mezarlıktan çok artık turistik gezilmesi gereken yer olmuş.( kişi başı 20 grivna)
3- Potocki Sarayı : St. George Katedrali’nden yürüyerek potochki sarayına geldik 20 dk sürmedi sarayın içerisinde yaşanmışlıkların resimleri mevcut daha bence içi daha bakımlı olabilirdi. Burada Polonyalı Ptocki Ailesi oturmuş.(2 kişi : 3,80 grivna)
4-Adam Mickiewicz Monument
5-M.Hrushevsky Monument
6-Danylo Halytsky Monument
Artık karnımızın acıktığı ve merkeze dönmemizin zamanı da gelmişti. Tabi bir yerden bir yere giderken kurulu pazarları görmezden gelemezdik değişik bir Pazar mantıkları var. Etler açıkta satılıyor her şey açıkta satılıyor hijyenik değil bana göre ama bi şekilde yaşanabiliyormuş onu görebiliyoruz yada biz çok abartıyoruz. Giyim kuşam pazarlarda eski, modern kıyafetler pek yok hatta şunu bile diyebiliyorsunuz ben buraya geleyim de dükkan açayım.
Yine Rynok Meydanın dayız bir dükkan Gürcistana özgü olan…….. den yaptığını gördük test etmek için içeri girdik accaip vasat bir yer sakın gitmeyin bu arada test etmeye bile değmez güzel değildi hizmet deseniz kalkıp kendiniz yapsanız daha güzel olurdu.. Neyse karnımızı doyduğuna kısmen inandırdık. (Tutar: 76 grivna)
Ve sırada tabiî ki tatlı yememiz gerekiyor Chocolate Factory e gidip değişik tatlarda bir sürü çikolatayı görünce tatlıda neymiş çikolatalar varken diyorsunuz kendinize önce bir paket çikolata alıp üst katına çıkın çikolatalı içeceklerinizi yada çayınızı ısmarlayın ve yanında da almış olduğunu çikolatayı açıp afiyetle yiyin:) Çıkarken de hediyelik ve kendiniz için çeşit çeşit çikolatalardan muhakkak alın fiyat olarak Türkiye'den pek bir farkı yok ama tat olarak denemenizi tavsiye ederim:) (Tutar:91 grivna)
Unutmadan buradan çıktığınızda yanında bulunan Masoch Cafe ye uğramadan geçmeyin içeri girmek biraz cesaret işi;)
Masoch Cafe |
Malum gece oldu ve doymayan karnımızdan sesler gelmeye başladı ve burada olduğumuzdan beride çok yediğimizin farkında olmamıza rağmen kendimizi durduramadığımızdan da bi baktık Pizzacıdayız:) Lviv in bir çok yerinde bulunan Celentano Pizza gözünün önünde pizzanı yapıyorlar akrobasi hareketlerde gözden kaçmıyor değil. Pek beğenmedim pizzayı ama yinede tabiî ki yedim çok şükür karnımız doydu:) Tutar:129 grivna
4. Gün
Artık Dönüş günümüz saat 16:00 da olan uçağımız için kahvaltı ardından bavullarımızla çıktık yollara Rynok Meydanında biraz oturup etrafı seyrettikten sonra Son kez strudel yemek için Strudel Haus a girdik küçücük sıcacık bir mekan çalışanın sevimli giyimi ve kendini es geçmek olmazdı ortama girince içinizi mis kokulu huzur kaplıyor tabi leziz strudel ini anlatmaya kelimeler yetmez. Yanında çay söyledik çayı da gerçekten mükemmeldi burada çay ve strudel in tadına bakarak saatler geçirebilirsiniz.
Bizde saatler geçirdikten sonra taksiye binerek havaalanına gittik yine kontroller kontroller…
Ve bu güzel şirin sakin şehir ELVEDA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder