8 Mart 2016 Salı

LVİV; Aslanlar Şehri:)

Evet öyle bir şehir düşünün ki Wİ-fi her yerde ücretsiz, yiyorsun yiyorsun ödediğin Türkiye’ de ödediğinin  1/10 u, kızları hiç üşümüyorJ erkekleri ise bi o kadar romantik, halkı rahat, cool ve sizin dilinizi bilmeyi geçin İngilizceyi bilmiyorlar ama yinede anlaşıyorsunuz… Güya geri kalmış ülke dersiniz ama yapıtları şahane her yerde cafe- restaurant yemekleri daha doğrusu damak tatları leziz ve birbirlerine saygıları paha biçilemez, sakin ve güler yüzün eksik olmadığı yer… Gelelim bizim rotamızaJ

1. Gün

Bursa-İstanbul İdo seferi iptal olunca Bursa Terminal’den Sabiha Gökçen’e giden otobüslere bindik. Pegasus ta yer olmadığından Tanrıverdi (THY) ile 2:30 saat sonra indik. Artık uçuştayız .2 saat süren yolculuğun ardından Danylo Halytskyi International Airport tayız. 
Pasaport kontrolünde ilk kez Ukrayna ya giriş yapanları sorguya çekiyorlar tam beni sorguya çekeceklerdi ki bir gülüşümle karşımdaki görevli TeyzeJ tav oldu ve geçtik. Havalanının önünde çok fazla taksi var kapıda 150 grivna ile başlayan pazarlık kapıdan uzaklaştıkca 120 grivna ile kapatıldı. Taksiyle gitmek istemeyenler için havaalanının hemen çıkışında otobüsler var. Bindik taksiye taksiciler İngilizce pek anlamıyor onun için otelin kordinatlarını göstermek daha çok işimize yaradı. Booking.com dan önceden ayırdığımız otelimize girdik 5dk mola verdikten sonra Lviv heyecanımıza başladık.



Öncelikle aç olan karnımızı doyurmak için önceden incelediğimiz Mons Pius Restaurant’a (http://monspius.lviv.ua/) gittik çok şık bir ortamı ve mükemmel et yemekleri olan yer muhakkak gitmelisiniz. Biz Antrikot+cheburechky(çiğ börekJ)+salata ve siyah bira aldık. (272 grivna)

Karnımız doyduktan sonra Lviv akşamında hava biraz soğuktu ve sokakta gezmek bizi biraz zorladığından kapalı mekanlar gerekliydi ve Forum LVİV e gittik. Büyük ve tüm markaların olduğu AVM fakat hiç ucuz diye beklemeyin Türkiye ile fiyatlar aynı. Burayı gezdikten sonra üst yemek katında CONFİSERİA JUST cafeye oturduk mükemmel tatlılarından yedik ve çay diyebileceğin çayıyla birlikte. Tavsiye ederim herşeyi çok leziz ve çalışanları çok kibar sevgililer günü olduğundan çıkışta çiçeğinizde hazır:)  2 çeşit tatlı+çay+su =130 grivna

Ve çoğu yer saat 22:00-23:00 arasında kapandığından yavaş yavaş otelimize gidiş yoluna girdik. Yolumuzun üstünde bulunan OPERA HOUSE un ışıklarını gördüğümüz anda uğramadan edemedik. Opera House un önünde bol bol resim çekilip T. Shevchenko Anıtının önüne doğru yürüdük. Buraya gündüzde geliyoruz daha doğrusu nereye gidersek gidelim illa buradan bir şekilde geçiyoruz, Gece Opera House un muhteşem ışığıyla aydınlanan ortamda dolaşan insanların rahatlığı gündüzde devam ederken her bankta satranç-dama oynayanları görmezden gelemezdik. Artık dinlenip yarına enerjik olma vakti. http://opera.lviv.ua/en/


2.Gün

Sabah 9 da kalkıp otelin continental kahvaltısı (Vareniki) mantı patatesli  yedikten sonra otelden aldığımızı haritadan güzergahlarımızı çizip başladık görmemiz gereken yerlere…
1- Rynok Meydanı : Tüm cafelerin ve restaurantların , tüm dükkanların süslü püslü olduğu, ışıl ışıl trenlerin geçtiği, sanki tüm Lviv halkı buradaymış gibi tıklım tıklım olduğu, buz pateninin yapıldığı, I*LVİV yazısının olduğu, her bankta insanların oturduğu, her köşede şarkıların söylendiği, tam ortasında Belediye Binasının bulunduğu aslında soğuk şehrin sıcak meydanı.
2-Belediye Binası : Rynok Meydanın tam ortasındaki bulunan Belediye Binası her köşesinde 4 heykel (Diana, Neptune, Adonise, Amphitrite) ile çevrili olup saat 12:00 da Belediye başkanının haklı selamladığı yüksek saat kulesine sahip binadır. Belediye binasına girip 4. kata kadar asansör ile çıkıp buradan sonra yüzlerce basamağa ayak basarak Lviv’ i tepeden izleme şansına sahip  olabilirsiniz.  (Giriş: 20 grivna)  
3-Latin Katedral : Kapalı olduğundan giremedik. Katedral'na Meydanı nda tertemiz dışıyla dikkatinizi muhakkak çekecektir.
4-Transfiguration Church : Rynok Meydanından Krakivska Cd. İlerliyoruz ve solumuzda kalıyor. Bu kilise günün her saatinde neredeyse çok kalabalık oluyor biz ilk gittiğimizde kapıdan içeri bile giremedik fakat sonradan gittik ve görülmesi gereken yerlerden biri. 
5-Armenian Cathedral - Ermeni Katedrali : Ermeni katedrali Transfiguration Kilisesinin çaprazında kalmaktadır. Adres: Virmenska St
6-Boim Chapel : Latin Katedralinin arka tarafında kalmaktadır. Dış mimarisinden dolayı önünde saatlerce oturup izleyebilirsiniz. Unesco miras listesindedir. 2 gün uğramamıza rağmen kapalı olduğundan içeri giremedik. 
7-St.Peter and Paul Church of the Jesuit Order : Lviv şehrinin en büyük kiliselerinden biri olup ilk barok mimariyi getiren kişi İtalyan Jacomo Briano'dur. Adres : Teatral'na St, giriş ücretsiz.
8-St. Maria the Snow Church : High Castle giden yolun başı aslında bu kilise ile başlamaktadır. Katolik kilisesidir.
9-St. Michael Church 
10-High Castle / Vyosoky Zamok : Şehrin en tepe noktası Rynok tan yürüyerek yarım saat sürmektedir. Özellikle en zirveye tırmanırken kestirmeleri tercih etmelisiniz yoksa yol pek bitmiyorJ Ve ayrıca zirveye çıkarken ki ormanlık alanda ki sincapları görmeden geçmeyin… Ayrıca tepede uzun soluklu oturmak isterseniz yanınızda içeceğinizinde olması Lviv manzarası ile paha biçilemez. 
11-Royal Arsenal : Biz bu müzeye giremedik fakay girilmesi muhakkak gerekmektedir. 40 ülkenin sahibi olduğu silahların ve savaş kıyafetlerinin sergilenmekte olduğu bir müzedir.
12-Dominican Katedrali ve Manastırı : Lviv'in en eski yapılarından olup aynı zamanda en dikkat çekici yapısıdır. High Castle dan indiğimizde ilk oraya gittik önündeki banklarda oturabilirsiniz. Dış mimarisi çok gösterişlidir. Muhakkak uğrayıp önünde resim çekilmeniz gerekmektedir. Adres: Museina Meydanı, giriş ücretsiz. 
13-The Assumption Church : Kilise rönesans mimarisinin en canlı örneğidir. Ruska sokağının girişindedir. Ukrayna mimarisinn en güzel örneğine sahip bir ortodoks kilisesidir.
14-Gunpowder Tower 
15-Church of the Intercession Holly Virgin
16-Apteka Museum - Ecza Müzesi : Rynok Meydanında köşede küçük bir eczane olarak hala devam etmekteolup aynı zamanda müzedir. Adres: Drukarska St.
17-Lviv Tarih Müzesi :Bu alımlı yapı Rynok meydanında bulunuyor. Dış görünüşü ile şehrin en etkileyici müzelerinden bir tanesidir. The Royal Halls ve Italian Court-yard diye iki ayrı yerleri var. Italian court-yardı n avlusu ayrı bir güzel. Giriş: 12 rpH.
18-Striski Pazarı : İçerisinde küçük küçük el yapımı hediyelik eşyaların satıldığı oldukça ucuz olan küçücük bir hal pazarı uğrayıp küçük hediyelik eşyalardan yöresel kıyafetlerden alabilirsiniz.
19-St Andrew Church 


Ve bugün  bu kadar yeri gördükten sonra güzel bir yemeği hak etmiştik. Bruderschaft Restaurant a girerek meşhur olan ördek ve geyik etimizi yanında da Lviv içeceği olan Uzvarı sipariş ettik ve mükemmel hizmetiyle gelen yiyeceklerimizi keyifli birşekilde yedik içtik. (480 grivna) 

Buradan çıkıp yemeğimizin üstüne böyle kahve diyarı olan bir şehirde kahvemizi içmek için Coffee Mining Manufacture gittik. Tabi her zaman yemekten sonraki tatlılarımızı es geçmek olmazdı tüm tatlılar mı bu kadar leziz olur…Çeşit çeşit kahvelerin olduğu mis gibi kahve çekirdeği kokan ortamda saatlerce oturmanın tadına varmak paha biçilemez. İsterseniz buradan hediye olarak kahve alabilirsiniz. (16 grivna)


3.Gün
Yine sabah 8-9 sularında uyanıyoruz ve saat 10 da kahvaltımız geliyor bugün ki kahvaltımız patates mücveri demek daha doğru olur yanında mis kokulu kahvesiJ Ama bizim amacımız burada kahvaltı yapmak değil meşhur Gulaş çorbası ve Borş çorbasının tadına bakmak ve bunun için en ünlü mekan olan Крива Липа / Kryva Lypa. Mekan çok değişik ve güzel ama yer olarak biraz belirginlik göstermesede muhakkak gidilmesi gereken bir yer Hizmet ve kalite çok güzel. Her yemekten sonra muhakkak yediğimiz strudel burada da sunumuyla beraber mükemmeldi elmalısını denemelisinizJ 

Karnımızı doyurduktan sonra başladık Arnavut kaldırımlı taş sokaklarda yürüyerek yeni yerler keşfetmeye Öncelikle;  

1-Lychakiv Mezarlığı : Mezarlığa giderken Danylo Halytsky Lviv National Medical University nin arasından geçiyorsunuz ve yolun sonunda mezarlık. Bu mezarlık Ünlülerin bulunduğu ve gözleri dolduran ihtişamıyla görülmesi gereken bir mezarlık. Zaten burası mezarlıktan çok artık turistik gezilmesi gereken yer olmuş.( kişi başı 20 grivna)


2-St.George Katedrali : Mezarlıktan çıktıktan sonra yine Ivan Franko National University (Lviv Ulusal Üniveristesı) nin karşısındaki I. Franko Parkından geçerek yine yürüyerek 30dk sürmeyen bir yolculuktan sonra büyük sarı bina göreceksiniz işte o Rum Katolik Katedrali: St. George Katedrali’dir. Yine buradan merkeze gitmek yürüyerek 20 dk sürmektedir. Dönüşte Lviv Polytechnic National University nden geçiyoruz bu kadar üniversiteden geçince insan artık ister istemez içeri girmek istiyor ve görevliyle konuşarak anlaşamasakta tüm mimik hareketlerimizi kullanarak içeri girmeyi istedik ve kabul etti içeri girip dolaşabilirsiniz içleride şahane ötesi.


3- Potocki Sarayı : St. George Katedrali’nden yürüyerek potochki sarayına geldik 20 dk sürmedi sarayın içerisinde yaşanmışlıkların resimleri mevcut daha bence içi daha bakımlı olabilirdi. Burada Polonyalı Ptocki Ailesi oturmuş.(2 kişi : 3,80 grivna) 

4-Adam Mickiewicz Monument
5-M.Hrushevsky Monument
6-Danylo Halytsky Monument


Artık karnımızın acıktığı ve merkeze dönmemizin zamanı da gelmişti. Tabi bir yerden bir yere giderken kurulu pazarları görmezden gelemezdik değişik bir Pazar mantıkları var. Etler açıkta satılıyor her şey açıkta satılıyor hijyenik değil bana göre ama bi şekilde yaşanabiliyormuş onu görebiliyoruz yada biz çok abartıyoruz. Giyim kuşam pazarlarda eski, modern kıyafetler pek yok hatta şunu bile diyebiliyorsunuz ben buraya geleyim de dükkan açayım.


Yine Rynok Meydanın dayız bir dükkan Gürcistana özgü olan…….. den yaptığını gördük test etmek için içeri girdik accaip vasat bir yer sakın gitmeyin bu arada test etmeye bile değmez güzel değildi hizmet deseniz kalkıp kendiniz yapsanız daha güzel olurdu.. Neyse karnımızı doyduğuna kısmen inandırdık. (Tutar: 76 grivna)

Ve sırada tabiî ki tatlı yememiz gerekiyor Chocolate Factory e gidip değişik tatlarda bir sürü çikolatayı görünce tatlıda neymiş çikolatalar varken diyorsunuz kendinize önce bir paket çikolata alıp üst katına çıkın çikolatalı içeceklerinizi yada çayınızı ısmarlayın ve yanında da almış olduğunu çikolatayı açıp afiyetle yiyin:) Çıkarken de hediyelik ve kendiniz için çeşit çeşit çikolatalardan muhakkak alın fiyat olarak Türkiye'den pek bir farkı yok ama tat olarak denemenizi tavsiye ederim:) (Tutar:91 grivna) 

Unutmadan buradan çıktığınızda yanında bulunan Masoch Cafe ye uğramadan geçmeyin içeri girmek biraz cesaret işi;) 

Masoch Cafe
Malum gece oldu ve doymayan karnımızdan sesler gelmeye başladı ve burada olduğumuzdan beride çok yediğimizin farkında olmamıza rağmen kendimizi durduramadığımızdan da bi baktık Pizzacıdayız:) Lviv in bir çok yerinde bulunan Celentano Pizza gözünün önünde pizzanı yapıyorlar akrobasi hareketlerde gözden kaçmıyor değil. Pek beğenmedim pizzayı ama yinede tabiî ki yedim çok şükür karnımız doydu:) Tutar:129 grivna

4. Gün
Artık Dönüş günümüz saat 16:00 da olan uçağımız için kahvaltı ardından bavullarımızla çıktık yollara Rynok Meydanında biraz oturup etrafı seyrettikten sonra Son kez strudel yemek için Strudel Haus a girdik küçücük sıcacık bir mekan çalışanın sevimli giyimi ve kendini es geçmek olmazdı ortama girince içinizi mis kokulu huzur kaplıyor tabi leziz strudel ini anlatmaya kelimeler yetmez. Yanında çay söyledik çayı da gerçekten mükemmeldi burada çay ve strudel in tadına bakarak saatler geçirebilirsiniz. 

Bizde saatler geçirdikten sonra taksiye binerek havaalanına gittik yine kontroller kontroller…


Ve bu güzel şirin sakin şehir ELVEDA



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder