21 Kasım 2016 Pazartesi

Egypt / Mısır / Hurghada

Egypt / Mısır

Herşey hamileliğimin başında olan eşime Mısır’a gitmek istiyorum dememle. Öyle Fransa, İspanya, Hollanda vs değil,  Mısır..
Aşerme gibi birşeydi bu normal aşermelerden birazcık farklı olsa da. Bir tarafım olmaz diye diretse de diğer tarafım bunu gerçekleştirmek için araştırmalara çoktan başlamıştı.

Karışıklar içerisinden yeni çıkmıştı Mısır. Ne turizm şirketlerinin düzenlediği turlar ne de internette Mısır’ın son durumuyla ilgili yazılar yoktu. Karamboldü tam olarak. Elimizde sadece yıllar önce yazılan yazılar vardı kendimize rehber olarak alabileceğimiz. 

Yine de karar verildi ve süreç başladı..
Pegasus’ tan uçak bileti alımı (2 kişi git/gel 400TL) ve Mısır vizesi (85TL/kişibaşı) başvurusuyla birlikte yolculuk her dakika daha da resmiyet kazanıyordu. Mısır vizesine başvurup vizeyi almamız yaklaşık 20 gün sürdü. Fazla zorlamayan evraklar talep edip, hiç uğraştırmadan da vizeyi verdiler.
Uçuş günü gelmeden elimizde net olmayan bilgiler ile birlikte rotamız hazır gibiydi. Hurghada’ya iniyoruz, oradan Kahire’ye geçiyoruz, sonrasında Şarm El Şeyh’i de görüp İstanbul’ a geri dönüyoruz.
Uçuş günü geldiğinde ise Bursa’dan akşam 8 gibi ve 7 derece de İdo seferiyle başlayan yolculuk Sabiha Gökçen’den kalkan uçakla sabaha karşı 2 sularında ve 28 derecede Hurghada ’da son buldu.
İstanbul - Hurghada arası yaklaşık 2,5 saat. Rahat bir yolculukla varışı gerçekleştirdik. Ben uçakta Mısır’lıların olmasını beklerken uçak Almanlarla doluydu. Ne Türk ne Mısırlı..Sadece Alman.. Sanırım onlar için İstanbul aktarması daha avantajlı.

Hurghada havaalanına indik. Mısır ile ilgili araştırmalarda rastladığımız en belirgin şey herşey de pazarlık yapmak ve bahşiş olayıydı. Havaalanına iner inmez de bunun gerçekten böyle olduğunu gördük. Temizlikçi önümüze geçmiş bahşiş istiyordu. :) İndiğinizde direkt pasaport kontrolüne girmiyorsunuz. Çeşitli stantlar kurulu ve bu stantlarda size evrak doldurtuyorlar. Nerede kalacaksın ne kadar kalacaksın vs. sorular içeren. Bu stantların yetkilileri var ve kim ne kadar turist kaparsa mantığıyla çalışıp bahşiş koparmaya çalışıyorlar. Bu yüzden Mısır’a gitmeyi düşünenler için  ilk önerim yanınızda 1$ hatta daha düşük bozukluklar bulundurmanız. Bu arada 1 $=18 EGP(Egyptian Pound – Mısır Poundu) ve 1 TL= 5 EGP.
Stant meselesi aşıldıktan sonra elinizdeki doldurduğunuz bu evrak ve pasaportunuz ile pasaport kontrolüne gidiyorsunuz. Kontrolde sorular sorulmuyor neden geldin ne kadar kalacaksın gibi. Sanırım zaten halihazırda başvuru evrağına yazdığınızdan. Kontrolden geçince ve ülkeye giriş damgası vurulduktan sonra 5 mt ilerde tabiri yanlış olmazsa bizim kahvelerde oturan yaşlı amcalar gibi yaşlı ama polis amcalar tekrar pasaportunuza bakıp geçmenize izin veriyor.
Ve artık Mısır’dayız.


HURGHADA

Havaalanından çıkarken sabahın 2’si olduğundan yada içeriye alınmalarına izin mi yok bilmiyorum – taksici pek bulamıyorsunuz. İlerlerken karşımıza biri çıkıyor ve sohbet başlıyor. Adam havaalanı çalışanıymış ancak özel otosuyla korsan taksicilik yapıyor. Tabi biz bunu arabaya binene kadar anlamadık. Arabaya binmeden önce ise gideceğimiz yeri söyleyip ne kadar tutacağını sorduk. O bize 15$ dedi , biz ona 5$ teklif ettik ve 8$’ da anlaştık. Yukarıda belirttiğim gibi bahşişten sonraki ikinci önemli olay : Pazarlık. Fiyatları yarı yarıya hatta 3’te1 oranında indirebiliyorsunuz.


Otele(The Desert Rose Resort)  vardığımızda saat sabahın 3’üydü. Hemen odamıza yerleştik. Rahat geniş ve havuz manzaralı hoş bir odaydı. Tek sıkıntısı ise sivrisinekler. Yanınızda mutlaka sinek ilacı bulundurun zira çok etkili şekilde saldırıyorlarJ. Bu arada Wİ-Fİ son derece kötü. Kocaman otelin 5-10 metrekarelik bir yerinde çekiyor. Bu her otelde böyle. Hatta bazılarında bu kadar kötü çekime birde ücret alıyorlar. Rezerve yaparken buna dikkat edin.
Wi-Fİ sorununu aşmak için sanırım uygun fiyata Vodafone hat alabilirsiniz. Biz birazcıkta sanal alemden uzaklaşmak için hat almadık.


..Ve Mısır’da ilk sabahımız. Sıcaklık 30 derece ve kahvaltıdayız. Damak tatları bize uzak. Dolayısıyla biraz zorluk çekseniz de haşlanmış yumurta – ekmek – omlet – pancake – tereyağ – yoğurt - meyve ile doymaya çalışıyorsunuz.
Peynirlerinin tatları ve diğer yiyecekleri bizden biraz farklı ve benimseyemiyorsunuz. Zaten Mısır’da beslenmeye de dikkat etmek gerekiyor zira midenizi bozabildiğine dair söylentiler gitmeden okumuştum. Kahvaltı sonrası deniz keyfi başlıyor. Dün güzel ülkemde kışın soğuğunu hissederken bugün deniz kenarında kendinizi güneşlenirken bulmak ister istemez yüzünüzde gülümseme yaratıp size mutluluk hissi veriyor. Mükemmel bir denizde balıklarla birlikte yüzüyorsunuz. Arada güneşlenirken de yanınızdan deve geçiyor. Casanova.



Hurghada’nın sahilleri 5 yıldızlı otellerle donanmış ve her otel kendine ait içerinde herşeyi barındıran tesisler oluşturmuş. Bu yüzden otelden dışarıya çıkmanıza gerek kalmıyor. Ama yinede akşamları acaba dışarıda ne var diye çıktığımızda yol boyunca ve km lerce uzanan dükkanları görüyoruz. Bu dükkanlarda herşey var. Fiyatlarda normal seviyede.



Mısır’da insanlar haliyle hep yanık tenli - esmerler. Giyimleride genelde eski ve koyu renkli. Böyle olunca insanlarından biraz ürkebiliyorsunuz ama bu ürkekliği atmanız sadece dakikalar sürüyor.. Çünkü esnaf oldukça saygılı,  Taksiciler saygılı. İnsanları bakışlarıyla, konuşmalarıyla, laf atmalarıyla rahatsız etmiyorlar. Bu konuda ülke olarak maalesef Mısır’dan bile geri kalmışız.

Otel dışına çıktığımızda keşfettiğimiz yerlerden biri de Senzo Mall. Bizdeki tarzda bir avm olup, içinde Carrefour tarzı bir market(Spinneys) ve çeşitli giyim mağazaları ile Mc Donalds, Kfc gibi restaurantlarda bulunmakta. Spinneys’i Hurghada dışında hiçbir yerde bulamadık. Burada herşey çok ucuzdu ve farklı türlerde de yiyecekler vardı.







Hurghada’da yine otel yakınında Sand City de bulunmakta. Burasıda kumdan heykeller müzesi. Bir açıkhava müzesi. Biraz ana yoldan içeride ve ücra bir yer gibi görünsede fena sayılmaz. Girişte kişi başı 10 Eur (Yaklaşık 200Egp) istiyorlar ancak Mısır poundu olarak verdiğinizde 100 EGP yeterli oluyor.


Birinci gün Senzo Mall, ikinci gün Sand City derken 3. günümüzde görmeyi planladığımız yer ise Hurghada Marina ve Al Mina Camii.



İkisi birbirine yakın. Marina oldukça modern ve lüks teknelere sahip. Burada yürüyüş yapabilir, güzel ve lüks ama ucuz restaurantlarında yemek yiyebilir ve birşeyler içebilirsiniz. Al Mina Camii ise marinaya 100 mt uzaklıkta ve oldukça güzel  bir cami. İçerisini mutlaka ziyaret edin. Tabii ki cami giyim koşullarına uyarak. Bunun için hemen caminin yan tarafında bir ofis mevcut buradan 5 EGP gibi bir bahşiş vererek ödünç elbise alabilirsiniz.



Biz Hurghada’ya 3 gün ayırmıştık ancak yeterli değil. (Mısır genel olarak gerçekten o kadar küçük bir yer değil.) Hurghada’da listeye eklenebilecek El Gouna ve MiniEgpytPark (www.miniegyptpark.com) da var. Bunların yanında Giftun Island ve GlassBoat turlarıda yapılıp, Sheraton Road’ta turlanabilir. Biraz daha vaktiniz var ise Aswan ve Luxor turu bile yapılabilir. Bu yüzden en az 5-6 güne ihtiyacınız var bu şehirdeJ


Deve Eti
Genel olarak Hurghada için söyleyebileceklerim , merkezden uzak sahil bölgelerinde hep oteller yerleşmiş ve burada uygun fiyatlarla maksimum hizmeti alabiliyorsunuz. Hurghada Merkezi ise Mısırlıların daha bir aktif olarak bulunduğu yer. Buraya Marina ve Al Mina Cami’yi görme dışında gelmenize gerek yok. Taksicilerle ve esnafla mutlaka pazarlık yapın. Söyledikleri 100 ise 30 teklif edin en kötü 50 de anlaşırsınız. Sizi bırakıp gitmiyorlar siz onları bırakıp giderseniz de tamam tamam deyip son fiyatı söylüyorlar. Otel dışında yemek yiyecekseniz Mc Donalds yada Kfc tercih edebilirsiniz. Birde Hurghada Marina’da deve eti yemenizi öneririm. Biz L’Imperotere ‘de yedik ve son derece lezzetliydi.21112016


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder